Teknik Direktörümüz Jose Mourinho, Galatasaray maçını değerlendirdi
Teknik Yöneticimiz Jose Mourinho, golsüz eşitlikle biten Galatasaray maçının akabinde yayıncı kuruluşa konuştu. Müsabakayla ilgili Mourinho’nun açıklamaları şu biçimde:
“Öncelikle çok büyük, uygun bir maç olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi de çok yeterli bir hakem performansı olmasıydı. O kâfi deneyime ve dürüstlüğe sahipti mantalite olarak, bu ormanda hayatta kalabilmek için. Aslında bu atmosferde hakemlik yapmak çok sıkıntı. Bence iki taraf açısından da âlâ bir maç oldu zira iki grupta da üst seviye oyuncular var. Onlarda şu yetenek de var; üst seviye oyuncuları benim prensip olarak çok savunmadığım bir oyuncu profiline çevirme yetenekleri de var. Bana örnek soracak olursanız, mesela 18 yaşında bir oyuncumuz var. Türkiye için ileride olağanüstü bir oyuncu olacak. Daha birinci dakikadan ona sarı kart aldırmaya çalıştılar. Mantaliteleri bu. Lakin hakemi tebrik ediyorum. Sahiden güzel baş etti bu orman diyebileceğimiz şiddetli ortamda. Çok âlâ bir performans sergiledi. Meskeninde bu maçı izleyen rastgele birisi ya da Avrupa’da da izlendiğini düşünüyorum, izleyen insanlara baktığımızda gurur duyabileceğimiz bir husus olduğunu düşünüyorum. Yeterli bir maç oldu. Onlar beraberlik için oynadılar. Beraberlik için çok memnunlardır. Ancak biz değiliz. Tarafsız olarak bu maçı tahlil ederseniz, uygun bir maç olduğunu düşünüyorum.
Her şeyden evvel çok yeterli savunma yaptılar. Maçın en net konumunda kalecileri şahane bir kurtarış yaptı. Biz de savunmadan çıkma konusunda daha uygun olabilirdik. Defansif manada mükemmeldik. Savunmada oynattığımız genç oyuncu yanılgı yapmış olsaydı onu beşerler öldürecekti, tahminen bu kararımdan ötürü beni de öldüreceklerdi fakat sahanın en düzgünlerinden biriydi. Evet, topa daha fazla sahip olmuş olabilirler lakin kaleyi bulan kaç şutları var? Tahminen 1. Kaç kornerleri var? Sanırım hiç kornerleri yok. Bizler atağa çıkma konusunda daha uygun olabilirdik. Onların stoperleri bizim forvetlerimize karşı güzellerdi. Çok uygun bir maç oldu, çok düzgün bir hakem idaresi vardı. İstikrarlı bir maç oldu. Bir grup beraberlik için oynadı. Onlar savunma yaptılar, âlâ savunma yapmayı biliyorlar. Haklarını da teslim etmemiz gerekiyor. Bizler de elimizden geleni yaptık. İstemediğimiz bir sonuçla buradan ayrılıyoruz. Olağan kaideler altında bu lig hala ortada derim. ‘Normal kurallar ne?’ diye soracak olursanız. Türkiye’deki hakemler bugünkü hakem performansına bakıp, bir öz tenkit yapıp kendilerini tahlil edip, ‘Ben de bu formda üst seviye bir hakem olmak istiyorum. Ben de dürüst ve pak bir biçimde bu hakem üzere maç yönetmek istiyorum.’ derlerse o vakit evet, dönem sonunda yeterli olan taraf şampiyonluğu göğüsler. Eğer lig bu halde biterse çok hoş bir yarış olmuş olur. Lakin şayet bu formda bitmezse, şayet sene başından beri gördüğümüz o sirk devam ederse o vakit öykünün sonu farklı olur. Bugün birinci sefer ben de buraya geldiğim için maç oynamak için şunu hissettim; her davranışlarında nasıl olduklarını hissettim. Düzgün bir tertip. Pak değil, âlâ bir tertip.”
